- Kardelen Özel Eğitim Merkezi
- 16/Şubat/2020
Öğrenme güçlüğüne neden olan faktörler
Öğrenme güçlüğü zannedildiğinin aksine her zaman zeka geriliğine değil üstün zekaya da işaret eden bir bozukluktur. Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar,okuma, yazma, dinleme, düşünme, konuşma, kendini ifade etme ve matematiksel becerilerde, yaşlarından ve zekalarından düşük başarı gösterirler. Öğrenme güçlüğü üç başlık altında incelenmektedir. Bunlar: diskalkuli (matematik güçlüğü), disleksi (okuma güçlüğü), disgrafi (yazma güçlüğü)’dir. Öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların günlük hayatta karşılaştığı problemler benzerlik gösterirler; ancak her çocuğun kendine özgü beceri ve eksiklikleri vardır. Öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin belirtilerini okul öncesi ve okul çağı şeklinde incelemek mümkündür. Öğrenme güçlüğü yaşayan bir çocuğun okul öncesi dönemde konuşması gecikebilir, performans gerektiren becerilerde eksiklikler yaşayabilir yani sakar olabilir veya içine kapanık olabilir. Ancak bu belirtilere sahip her çocuğun ilerde öğrenme güçlüğü çekeceğini ve kendisinde bir takım bozuklukların olduğunu düşünmek yanlıştır.
Okul döneminde ise, akademik başarısızlık gösterirler, okuma ve yazmayı geç öğrenirler; harf, hece veya kelime ekleyerek veya çıkartarak okur ve yazarlar; ters okuyup yazarlar (ev yerine ve, araba yerine abara gibi); ezberlemekte, gün, ay ve mevsimleri sırasıyla saymakta zorluk çekerler; vurgu hatası yaparlar; yönleri karıştırırlar; ince motor ve kaba motor gerektiren becerilerde iyi değillerdir; bisiklet sürmek gibi denge gerektiren becerilerde zorlanırlar vb. Öğrenme güçlüğünün tıbbı tedavisi yoktur ve tek tedavi yöntemi eğitimdir. Doğru metod ve teknikler kullanılarak eğitsel ve bilişsel eksiklikler iyileştirilebilir. Ancak tamamen ortadan kalkması mümkün değildir ve yaşam boyu süren bir bozukluktur. Alınan eğitim ne kadar kişiye göre programlanmış, kaliteli ve sürekli olursa başarı şansı o derece yüksektir.
Peki öğrenme güçlüğünün nedenleri nelerdir ? Öğrenme güçlüğünün kesin bir nedeni yoktur. Yapılan çalışmalarda ve çocuk hikayesi incelemelerinde genetik faktörlerin etkili olduğu, anne-baba veya birinci derece yakınlarda görülen öğrenme güçlüğünün genetik aktarım yoluyla çocuğa geçebildiği deneyimlenmiştir. Ayrıca hamilelikte alkol, sigara veya madde kullanımı, hafif düzeyde beyin hasarı, doğum sonrası komplikasyonların da öğrenme güçlüğü bozukluğuna yol açtığına dair çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca nörolojik fonksiyonlardaki bozukluklar da okuma güçlüğüne sebep olmaktadır. Yani bilginin duyu organları yoluyla dışarıdan alınması ve beyinde işlenerek dışarıya aktarılmasına sürecinde herhangi bir problemin yaşanması da öğrenme güçlüğüne sebep olabilmektedir. Öğrenme güçlüğü bozukluğunun erkeklerde %35-40, kız çocuklarında ise %17-18 oranında olduğu değerlendirilmektedir.