İşitme Engelliler
Doğuştan oluşabileceği gibi sonradan yaşanan problemler nedeniyle de meydana gelebilecek olan işitme kaybı, kişilerin işitme duyarlılığında meydana gelen azalmadır. İşitmenin gerçekleşmesi için, kulağın alabileceği sınırlar içindeki bir sesin kulağa erişmesi ve oradan dış, orta ve iç kulağı aşarak beyne ulaşması gerekmektedir. Dışarıdan gelen sesin beyne ulaşma yolunda sıkıntı yaşayan bireylere işitme engelli denir. İşitme engeli, bireyin sadece dış sesleri duymasını etkileyen bir engel değildir. İşitme engelli bireylerin konuşma, anlama ve bilişsel becerilerinin gelişimi de olumsuz etkilenir. İşitme engelli bireyler, öğrenmeye en elverişli dönemlerde konuşma ve dil öğrenme fırsatını kaçırdıkları için, bilişsel, motor koordinasyon, duygusal-sosyal, eğitim-öğretim, mesleki ve toplumsal alanlarda da zorluk yaşamaktadırlar.
İşitme engelli bireylerde yetersiz işitme dil becerilerinin gelişimini etkilemekte, bu durum ise söylenenleri ve hissettiklerini yazılı olarak ifade etmekte güçlük çekilmesine sebep olmaktadır. İşitme engellilerin dil öğrenme ve sesli uyarıcıları algılayarak ona uygun tepki verebilme becerilerinin geliştirilmesi için özel eğitime ihtiyaç vardır. Ayrıca işitme ile ilgili alınan odyoloji hizmetleri ve işitme engellilerin kullandığı cihazlar, işitme kaybını belli ölçüde hafifletmekte, cihazın yardımcı olabildiği seviyede ses ve frekanslar duyabilmektedir. Bu nedenle kullanılan işitme cihazı yardımıyla, konuşan kişinin ses tonuna, ortamın gürültülü olup olmadığına göre bir takım sesler sadece uğultu şeklinde duyulabilirken bir takın sesler anlaşılabilmektedir.
Günümüzde yeni doğan bebeklere işitme testi yapılarak işitme kaybı olup olmadığı çok erken yaşlarda / hatta aylarda tespit edilebilmektedir. İşitme kaybı tanısı konulan bireylerin engel derecesine göre kullandıkları işitme cihazları ve aldıkları özel eğitimle işitme yetileri geliştirilebilmektedir. İşitme engelli bireylerin aldıkları özel eğitim, aile eğitimi ve destek eğitimiyle konuşmayı ve iletişim kurmayı öğrenmesi mümkündür. Ancak bunun için bireyin erken yaşlarda, işitme kaybının derecesine uygun işlevsel özel eğitim programlarına dahil olması ve düzenli olarak eğitimine devam etmesi gerekir. Engelli bireylere işitme kaybı derecesine göre eğitim teknikleri uygulanmaktadır. İşitme engelli bireylerin dil ve konuşma gelişimi etkileyen çok sayıda faktör bulunmaktadır. Bunların başında işitme kaybının tipine, derecesine, nedenine ilişkin faktörler; bireyin yaş, cinsiyet, diğer engel durumu gibi özelliklerine; ailenin eğitim ve sosyo-ekonomik durumuna, engeli kabul düzeyi ve eğitim tarzına; işitme ile ilgili alınan odyoloji desteğe, kullanılan işitme cihazının uygunluğuna ve kullanım süre ve şekline; alınan özel eğitimin kapsamı ve kalitesine ilişkin etmenler gelmektedir. Bu etmenler işitme engelli bireylerin dil ve konuşma becerilerini doğrudan etkilemektedir.