- Kardelen Özel Eğitim Merkezi
- 14/Şubat/2020
Gecikmiş Konuşma Sorunu
İletişim kurmak için kullanılan temel araç olan dil insanoğlunun duygularını, istek ve taleplerini aktarmayı sağlar. Dil vasıtasıyla düşünülenlerin sese dönüştürülmesine, ifade edilmesine konuşma denir. Dilin gelişimi, doğumdan başlayıp yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Dil ve öğrenme arasında birbirini destekleyen ve besleyen bir ilişki bulunmaktadır. Dil öğrenmeyi kolaylaştırdığı gibi öğrenme sürecindeki çocuğun da dili gelişir. Çocuğun sosyal çevresi, çevresindeki kişilerin konuşma şekilleri dilin gelişimine katkı sağlamakta; dili gelişen çocuk isteklerini, tepkilerini, duygularını dilin gelişim sürecine paralel olarak daha iyi karşı tarafa aktarmaktadır. Dil ile yaş arasında doğru orantı vardır ve dünyadaki tüm çocuklar kendi dillerini ortalama 2-5 yaşlar arasında öğrenmektedir.
Çocuğun konuşmaya başlaması, yaşından beklenenin ve akranlarının çok gerisindeyse veya dil/ konuşma gelişimi yavaşsa o çocukta gecikmiş konuşma sorunu olabilir. Peki çözümü nedir veya gecikmiş konuşma sorununa ne sebep olur ? Sebepleri tam anlamıyla öğrenilen sorunlara daha etkili önlemler ve çözümler getirilmektedir. Bu nedenle çözümüne geçmeden önce sebepleri üzerinde durmak gerekir. Zihinsel yetersizlik veya zihnin gelişimde aksaklık, konuşma yetisinin de yer aldığı temel becerilerin gelişimini geciktirebilmekte hatta engelleyebilmektedir. Ayrıca, yarık damak, tavşan dudak veya dilde oluşan herhangi bir rahatsızlık konuşmayı / dil gelişiminin gecikmesine yol açabilir. Ayrıca çocuğun konuşabilmesi için onu besleyen bilgi kaynaklarından olan çevresel faktörlerle iletişiminin kesilmesi; yani işitme veya görme kaybı gibi fiziksel yetersizlikler de konuşmayı geciktirir. Çocuğun dil ve konuşma gelişimini destekleyen bir ortamının olmaması, yeterli uyarıcıların bulunmaması da dil gelişimini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca evde birden fazla dil konuşulması, baskıcı aile ortamı veya düşük sosyoekonomik düzey gibi çevresel ve duygusal etkenler de dil gelişimini geciktirebilmektedir.
Gecikmiş konuşma sorununun tespitinde anne ve babanın rolü çok büyüktür. Çocuğunuzu gözlemlerken, düşünce ve isteklerini anlatmada zorlanma, zor anlaşılan kısıtlı kelimeler kullanma veya anlaşılmaz kelimeler çıkartma, konuşma yerine jest mimik kullanma, konuşmaya isteksiz olma, yutma, çiğneme ve salya akıtma, yeni çevreye uyum sağlamada zorlanma ve yalnız kalmayı tercih etme, isteklerini çekme, vurma, çarpma, ağlama gibi yöntemlerle ifade etme gibi belirtiler görüyorsanız bir doktora başvurmanızda fayda vardır. Çocuğunda gecikmiş konuşma sorunu olduğunu fark eden ailelerin, tıbbı ve eğitsel önlemlerin alınmasına ne kadar erken başlarlarsa elde edecekleri sonuç o derece başarılı olacaktır. Çocuğunuzda gecikmiş konuşma sorunun belirtilerini gördüyseniz bir doktora başvurmalı, tıbbi incelemeler yapıldıktan ve tanı konulduktan sonra size önerilen gerekli tedavi yöntemlerini uygulamalısınız.